10 Temmuz 2013 Çarşamba

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan:
Cemaatle AKP arasında küresel kapışma yaşanacak

Altan Tan
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Fethullah Gülen cemaati ile Erdoğan Hükümeti arasındaki uyuşmazlığın daha da artacağına dair öngörülerini dile getirirken, “Eskiden de çatışıyorlardı. Hiçbir zaman Erbakan ile Gülen Cemaati yan yana gelmedi. Bu sefer daha küresel bir kapışma yaşanacak” dedi.

internethaber.com’un haberine göre, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Nûçe TV’de değerlendirmelerde bulundu. Habere göre Tan, şunları söyledi:

Cemaatle bu kez daha küresel kapışma olacak

“Erdoğan’a şunu söylüyorlardı; Kemalizm’i tasfiye et, yeni bir anayasa yap, demokrasiyi yerleştir, Kürdün, Alevinin, Süninin haklarını tanı, ekonomik olarak da liberal ekonomiyi, neo-liberal politikaları, batıya entegrasyonu tam yerleştir. Aynı şekilde Kürtlerle de anlaşırsan Ortadoğu’nun en büyük gücüsün. Ama Erdoğan diyor ki; bu kadar uzun süreceğine tavuğu kesersem, içindeki üç yumurtayı alırsam iyi olur. Şimdi tavuk da kesildi yumurta da yok, bakalım şimdi ne olacak. Eskiden de çatışıyorlardı, hiç bir zaman Erbakan ile Gülen Cemaati yan yana gelmedi, bu sefer daha küresel bir kapışma yaşanacak.”

Erdoğan hayallere kapıldı

Türkiye’deki model krize girdi. Recep Tayip Erdoğan neo-liberal politikalara entegre oldu ve ılımlı İslam projesinden saptı. Daha Türk-İslâmcı, daha Türk merkezli, daha imparatoryal milliyetçilikle dini karıştıran geri bir refleksle ortaya çıktı. Bunu bir model olarak oturtacağına bunu yani tabiri caizse şirketin büyük ortağı olacağına bütün bölgeye el koyma hayallerine kapıldı. Türkiye Tarık Haşimi’yi destekledi, ona parti kurdurup yönetmeye çalıştı. Suriye’de İhvan üzerinden ve daha sonra Selefi, Katar ve Suudi Arabistan ile işbirliği yaparak daha kısa daha kestirme bir başarı elde etmeye çalıştı. Tunus ve Mısır’da da aynı işleri yaptı.

İslâmcılar ayrışacak

Şu anda Türkiye’deki İslamcılar bir kriz içerisinde, yarısı tayip Erdoğan’ı destekliyor. Ama bu yolun yanlış olduğu ve erken doğum yaptığını, genel projeye aykırı olduğunu ve zarar getireceğini söyleyen Gülen cemaati buna muhalefet etti. Önümüzdeki dönem Türkiye’de neo-liberal düşünen İslamcılar ile Erdoğan ekolü arasında ciddi bir ayrışma olacak. Tabii ki küresel güçler birinci grubu destekleyecek, onlar bunları destekleyince onlar da daha fazla milliyetçiliğe, daha fazla yerelciliğe oynayacak, bir nevi Ahmedinejad ve Chavez refleksi verecekler.

Gülen en güçlüsü

Şu andaki İslam dünyasında üç çizgi gelişiyor. Biri İran’ın Şii çizgisi, ikincisi Suudi Arabistan ve Körfez emirliklerinin fikren ve madden desteklediği Selefilik, Üçüncüsü İhvani Müslümin’in ve Türkiye’de Erdoğan’ın desteklediği orta sınıf İslami hareket. Bunun dördüncüsü de bu üçüne de karşı olan Gülen Cemaati daha küresel, daha global görünüyor.

Gülen Cemaati Ortadoğu ve bölge açısından ve tarihi olarak zayıf ama proje ve düşünce olarak en güçlüsüdür. Açılabilme zemini için önce Türkiye’deki kavganın bitmesi gerekiyor. Belirleyici olan ve oyunu kuracak olan Türkiye’dir.

Kaptan köşkünde kaza oldu

Mısır’daki karışıklıklar öngörülebilir çatışmalardı. Mısır bir çocuk gibi düşer kalkar ama esas olarak kaptan köşkünde yanı Türkiye’de olay çıktı. Türkiye’deki olay çözülürse Ortadoğu daha iyi netleşir. Türkiye’de yol kazası olmadan Erdoğan daha akıllı bir politika uygulasaydı, İsrail-Mısır-Suriye-Hamas ekseninde işler bu noktaya gelmeden, bana göre daha dizginlenebilinir bir noktaya gelebilirdi. Şimdi kaos var.

İslâm’da en önemli üç saha

İslam’ın hinterlandında üç önemli saha var; bunlardan biri Türkiye, biri İran, biri Mısır. Bunların iyi kötü olmasından değil, Türkiye bir imparatorluk merkezi olmuş, Kafkasları, Balkanları Afrika’ya kadar yönetmiş. Ama bilmem Çeçenler de Müslümanlar, fakat bunların İslam dünyasındaki etkisi ne? Ama havza olarak İran daha sonra özellikle Şah İsmail döneminde Şiileştikten sonra dünyadaki 250 milyon Şiinin merkezi. Türkiye bu eşitler arasında da birinci sırada yer alır. Niye? Çünkü jeopolitik durum, demokrasi tecrübesi ve laiklik tecrübesi, eğitilmiş insanı var.

İsrail 10 saatte Kahire’ye girer

Bütün Ortadoğu’yu, güney Asya’yı dolaştım. Bangladeş 200 milyon, Pakistan 150 milyon ama buralarda büyük bir yoksulluk var, sinerji yok. Diyorlar ki Mısır 80 milyonla Arap dünyasının lideri ama elini kaldıracak durumda değil. Eskiden Mısırlı liderlerin neden bu kadar İsraile muhtaç olduklarını merak ederdim ama gördüm ki İsrail on saatte Kahire’ye, altı saatte Şam’a girer. İsrail buralara yönetemediği için giremiyor. Mısır, Amerikan yardımı gelmezse ordusunun maaşını ödeyecek durumda değil.

Bunlar içinde Türkiye, Avrupa gibi

Bunları yan yana koyduğunuzda beğenmediğin Türkiye Ortadoğu’nun yanında Avrupa gibi. Yani ekonomisiyle dengesiyle şehirleriyle, onun için sorunlarını hal etmiş, Kürtlerle sorunlarını hal etmiş bir Türkiye otomatikman Ürdün, Suriye Irak’ı avucunun içine alır. Askeri olarak değil, az önce saydığım avantajlarıyla, yani ekonomik yatırımlar eğitim, kültürel ile finans merkezi olma gücüne ulaşır.

Hiç yorum yok: