 |
| Çok iyi oynadılar... |
Bahçeli ile Çelik’in elbirliği ile gerçekleştirdikleri bu operasyon, bazı çevreleri o kadar mutlu etti ki, hemen CHP-MHP koalisyonundan bahsetmeye başladılar. Önümüzdeki dönemde buna benzer çok paslaşma göreceğiz.
Sürur Öztürk
Taksim Gezi Parkı (TGP) eylemleri sonrası Başbakan Erdoğan’ın takındığı tavır, sergilediği duruş, sadece AK Parti tabanında safları sıkılaştırmakla kalmamış, önemli oranda MHP’linin de Erdoğan’a yakınlaşmasına sebep olmuş, MHP oylarının küçümsenemeyecek bir kısmının AK Parti’ye kayabileceği konuşulur hâle gelmişti.
Sonra ilginç bir şey oldu: MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır’ın, Başbakan Erdoğan’ın anayasa değişikliği teklifine destek vereceklerini açıklamasından sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir basın toplantısı düzenleyerek 180 derecelik bir manevra yaptı. İstikamet tersine döndü. Bununla da yetinmedi, hakaret olarak kabul edilebilecek pek çok kelime ve cümle ile, AK Parti’yi “tahrik” etti. Doğrusu, buna “tahrik” demekte zorlanıyorum, zira bu bana bir “tahrik”ten çok “pas” gibi gözüküyor. Nitekim bana göre Bahçeli’nin pasını Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik, çevik bir şekilde aldı ve hem MHP’ye hem Bahçeli’ye yönelik sert ve hakaret kabul edilebilecek ifadelerle karşılık verdi.
Operasyon başarıyla tamamlandı. Ülkücülerle AK Parti arasındaki keskin kutuplaşma yeniden ivme kazandı ve muhtemel oy kaymalarının önüne en azından şimdilik bir barikat yerleştirilmiş oldu.
Bahçeli ile Çelik’in elbirliği ile gerçekleştirdikleri bu operasyon, bazı çevreleri o kadar mutlu etti ki, hemen CHP-MHP koalisyonundan bahsetmeye başladılar.
Bu örnekte görüldüğü üzere, bir siyasetçi, rakip bir partiyi sert bir şekilde eleştiriyor gibi gözükürken, aslında o partiye, daha doğrusu o partinin de içinde yer aldığı bir siyasî ittifaka hizmet edebiliyor…
Siyasetçilerin söyledikleri sözlere değil, o sözlerin kimlerin işine yaradığına bakmak gerekir…
Önümüzdeki dönemde buna benzer çok paslaşma göreceğiz. Allah Başbakan Erdoğan’ın yardımcısı olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder