27 Haziran 2013 Perşembe

Gazeteci Oğuz: Halka anlatmazsanız, araziyi bütünleştireyim derken büsbütün parçalarsınız

Sabah gazetesi ekonomi yazarı Şeref Oğuz, “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu”nun etkileri yüksek köklü bir reform olduğunu ancak halka anlatılmadığı için kamuoyunda ‘miras paniğine’ yol açtığını ifade etti.

Şeref Oğuz
Oğuz, “Anlatmazsan” başlıklı yazısında, “Kamu spotları, dizi senaryoları, kent konferansları ve daha yüzlerce tanıtım adımıyla paralel yürümesi gereken toprak reformunu, “bakan açıkladı, yeter” kolaycılığıyla geçiştirirseniz, ana-baba ölmeden miras savaşları başlatır, araziyi bütünleştireyim derken büsbütün parçalarsınız” diye yazdı.

Şeref Oğuz, “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu” hakkında şu bilgileri verdi:

Anlatmazsan...

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu... Biz buna Toprak Reformu diyoruz. Genelde her yeni yasal düzenlemeye reform deme alışkanlığımız var ama bu tasarı, etkileri son derece yüksek, köklü bir reform.

Ne diyor? Diyor ki, miras yüzünden bölüne bölüne mendil boyutuna inmiş tarımsal araziler ile bir yere varmak mümkün değil. Diyor ki gelin bunları bütün tutalım, ölçek tutalım, fazla küçültmeyelim ki ekonomik işletme doğabilsin, sahipleri zenginleşsin.

Ayrıca diyor ki miras hakkı tamam da işletmeyi ayakta tutacak ehil vâris olsun, diğer kardeş ve hak sahipleri geliri bölüşsün. Diyor ki, bölüne bölüne yok olmak yerine ülkenin serveti, arazi bütünleştirme sayesinde ölçek ekonominin nimetlerine kavuşsun.

Buraya kadar denilenlere kim karşı çıkabilir? Dahası, mantıklı gerekçeler var ve akla yakın bu yaklaşıma karşı çıkmak mümkün değil. Peki, o halde neden bu miras paniği?

Çok basit; çünkü bunu halka anlatmadık. Toprak sahibine anlatmadık. Mirasından başka güvencesi olmayan insanımıza sunacağı zenginliği anlatmadık.

Kanun, eğer köklü kültürel kırılmaları da tetikleyecekse, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayınlamakla hayata geçmez. Kanun, onu hayatla ilişkilendirecek kurum, kuruluş, insan ve kültürle hayat bulur.

Çek yasasını düzenledik, kullanana sormak aklımıza gelmedi. Olan, piyasada çeke karşı duyulan güvene oldu ve işleri çekip çevirmede son derece hayati rol oynayan çeki, çöpü boyladı.

Pozitif örnek? Verelim efendim. Teşvik paketi... Çıkarılmadan önce Doğu ve Güneydoğu dâhil her yörenin yerel dinamikleri hesaba katıldı. Binlerce insanla görüşüldü, fikri alındı, masa başı yerine hayatın içinden, sahadan gelen verilerle zenginleşti. Sonuç: Patlayan yatırım talebi...

Anayasa için halka sorabiliyorken tarımın bahtını değiştirecek bu kültür projesinde neden kimseye sormuyorsunuz? Bu kanunla etkilenecek insanlara bırakın fikir sormayı, reform sonrasında ne olup biteceğine, nelerin hangi yönde değişeceğine dair kapsamlı sunum dahi yapmıyorsunuz.

Bu sayfalarda defalarca yazdık çizdik. Ancak böylesi köklü değişikliklerin tanıtımı bir devlet politikası haline getirilmelidir. KDV çıkarken bunu denedik ve her birimiz “önce alışveriş sonra fiş” sloganını ezberledik.

Kamu spotları, dizi senaryoları, kent konferansları ve daha yüzlerce tanıtım adımıyla paralel yürümesi gereken toprak reformunu, “bakan açıkladı, yeter” kolaycılığıyla geçiştirirseniz, ana-baba ölmeden miras savaşları başlatır, araziyi bütünleştireyim derken büsbütün parçalarsınız...

Hiç yorum yok: