12 Haziran 2013 Çarşamba

Ekonomi Bakanı Çağlayan’dan bankalara uyarı: Vampirlik dönemi bitti

Zafer Çağlayan
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bazı kötü niyetli bankaların bankacılık dışında işler yaptıklarını ve ellerinde bunun belgelerinin olduğunu belirterek, “Faizleri daha yükseltip, Türkiye’nin iliklerini, kemiklerini sömürmek yakışmaz. Vampirlik dönemi bitti” uyarısında bulundu.

Bakan Çağlayan, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen “Söz Verdik Yapıyoruz” başlıklı toplantıda yaptığı konuşmada, borsada yaşanan iniş çıkışları değerlendirirken şunları kaydetti:

“Kötü niyetli bankacıları en fazla uyaranlardan biriyim. Şu anda bankalar, bankacılık yapsınlar ama başka işlerle uğraşan bankalar var. Bunlar hepimizin elinde kayıtlı. Biz devletiz ve bunlar Türkiye’de en fazla para kazanan kesim. Milleti sömürerek, askere çocuğuna para gönderenlerden ahlaksız kesinti yapan bankalardan bahsediyoruz. Uyarıyorum, hep söylüyorum, bunların isimleri bizde kayıtlı. Tehdit için söylemiyorum. Bankacılık bizim için önemli bir kesim. Bunları ben işini kötü yapanlar için söylüyorum. Elbette kazansınlar. Ben de özel sektörden geldim ama faiz lobisinin buradaki oyunları hâline gelmesinler. Faizleri daha yükseltip, Türkiye’nin iliklerini, kemiklerini sömürmek yakışmaz. Vampirlik dönemi bitti. Artık yeni bir Türkiye var. Kimsenin gücü yetmez, taş gibi bir ekonomimiz var. Son olaylar iyi değerlendirilmeli. Biz devletiz, hükümetiz. Sizlerden fazla bilgiye haklı olarak sahibiz. Herkesin aklını başına devşirmesi gerekiyor. Bu ülkeden, bu insanların üzerinden para kazananların, bu ülkeye kazık atma lüksü olamaz. Bizim gayemiz kavga etmek değil, ülkemizi birlik içinde götürmek.”

Cumhuriyet tarihinde bu gibi durumlarla karşılaşıldığına dikkati çeken Çağlayan, şunları kaydetti:

“Yükselen itibarımıza, uluslararası arenada parmakla gösterilen siyasi ve ekonomik istikrarımıza gölge düşürmek isteyenler oldu. Tabi ki muslukları kesilen faiz lobisi ve onların taşeronları da bu işten rahatsız olacak. Kolay değil. Başbakan da ifade etti, faiz lobisinin son 30 yılda ülkemize ödettiği faiz, 1,5 trilyon dolar. Geçen yılki milli gelirin 2 katı. Borçla yaşar bir ülke hâline gelmenin faturası son 10 yılda yüzde 69’u bulan faizi yüzde 4,5’lara düşürmüştük. Son 10 yılda bizden önceki dönemdeki gibi milletin parasını çar çur etseydik mali disiplini sağlamasaydık, 642 milyar lira daha bu ülkenin cebinden faiz çıkacaktı. Kim ödüyor bedelini, hepimiz. Doğmamış çocuklarımızın borcu oluyor. Bu işten neması, ekmeği kesinlenler var.”

Bakan Çağlayan, sağduyu çağrısında bulunarak, “Sokaklarda eylemler yapan, devlet malına zarar veren, esnafa, halka, sanayiciye zarar verenleri sağduyulu halkımın en iyi şekilde değerlendirdiğini görüyorum. Halkımız bunlara itibar etmiyor. Hak istediğini iddia edip eylemleriyle bu ülkeye hem maddi hem manevi zarar verenlere halkımızın hakkını yedirmeyiz. Biz yüzde 50’nin oyuyla geldik ama yüzde 100’ün başbakanı ve bakanlarıyız. Halkımızın olan bitenin farkında olduğunu biliyoruz. İnanıyoruz ki halkımızın sağduyusu eninde sonunda galip gelecek ve sonunda kazanan sadece Türkiye olacak. Tüm bunlara inat, inadına yatırım, istihdam, üretim, inadına ihracat ve durmak yok, 2023’e devam ediyoruz” diye konuştu.

Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3’lük büyüme yakalandığını anlatan Çağlayan, sözlerine şöyle devam etti:

“Avrupa’nın en hızlı büyüyen 3. büyük ekonomisi olduk. Ayrıca dünyada gelişmiş 20 ülkenin olduğu G-20 içinde de Çin’den sonra ikinci olduk. Bunlar birilerini rahatsız ediyor. Türkiye’ye verilen görev, tek ayak üstünde IMF kapısında 1 milyar dolar için bekleyen bir Türkiye. Türkiye’ye borç verecekler ki, emir verebilsinler. Türkiye ancak halkından emir alabilir. Biz hükümete gelmeden önce Türkiye’de toplanan her 100 liralık verginin 85 lirası kamu borcunun faizlerine giderdi. Hastaneler, okullar, ulaşım sistemleri, alt ve üst yapı yatırımlarına rağmen şu anda bizim ülkemizde toplanan her 100 liralık verginin sadece 15 lirası borcun faizine gidiyor. 70 lira ne oluyor? Benim vatandaşımın cebine kalıyor. Bu parayla ülkemizi 2023 Türkiye’sine taşıyoruz. 2023 sadece maddi rakamların yakalanacağı bir tarih değil.”

Türkiye’ye uyarı yapmak kimsenin haddine değildir

Bakan Çağlayan, bir muhabirin, “ABD’den ve Avrupa’dan Gezi Parkı olayları ile ilgili uyarı yapıldı. Bununla ilgili ne düşünüyor sunuz?” sorusuna şu cevabı verdi:

“Türkiye’ye uyarı yapmak kimsenin haddi değildir. Ben Amerika ve Avrupa’dan yapılan açıklamalar diye nitelendiriyorum, siz ne dersiniz bilmem. Dünyanın 17inci, Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisiyiz. 6 milyon kişi dünyada bizim yaşayan vatandaşımız var. Bunun 5 milyonu Avrupa’da yaşar. Kimsenin haddi değil. Gezi olaylarıyla ilgili görüşlerini ifade ettiler. AB ve ABD bu konulardaki hassasiyetlerini keşke dönüp kendi ülkelerinde gözetebilseler. İngiltere’de yaşanan olayları izlemişsinizdir. Amerika’da yaşananları görmüşsünüzdür. Almanya’da, İtalya’da, Avrupa’nın her yerinde bu tür marjinal grupların kamu güvenliğini bozma noktasında hareketleri var. İyi niyetli, çevre adına yapılan eylemlerle devlet malını yıkma, vatandaşa zarar verme ve devleti siyasi, ekonomik istikrardan yoksun gibi gösterme çabasında olanlara söylüyorum, kimsenin haddi değil.”

Türkiye’de geçmiş dönemlerde de benzer olaylar görüldüğüne dikkati çeken Çağlayan, 1960 darbesi, 1972 muhtırası, 1980 darbesi, 28 Şubat sürecinin yaşanmaması, PKK terörü etkisinde kalmaması durumunda Türkiye’nin bugün daha farklı konumda olabileceğini vurguladı.

Dış güçlerin Türkiye’ye egemen olma hevesi var

“Bu kadar saf değiliz. Tamamen dış güçlerin Türkiye üzerinde egemen olmasını isteyen güçlerin hevesi var ortada. Ama onların hevesi kursağında kaldı ve kalacak” diyen Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Artık geçmişte IMF kapısında 1 milyar dolar borç için bekletilen Türkiye yok. Bir dünya liderine sahip Türkiye var. Bu yapısıyla birçok ülkeyi, kuruluşları rahatsız ediyoruz. Rahatsız etmeye de devam edeceğiz. Hükümet olarak milletten başka kimse bizi yıkamaz. Allah’tan başka kimseye hesap vermeyiz. Türkiye, ekonomik ve siyasi olarak farklı gösterilmeye çalışılıyor. Yabancı televizyonları iyi izleyin. Türkiye’yi nasıl gösterdikerini iyi izleyin. Hangi görüşte olursanız olun, bu ülkenin birliğini, beraberliğini isteyen insanlar olarak bakın bakalım yabancı medyanın Türkiye’yi kötü gösterme gayreti altında neler yatıyor. Faiz lobisi niye devreye giriyor, borsa üzerinde spekülasyonlar neden yapılıyor, faizler iniyor, çıkıyor. Faiz de borsa da döviz de ekonominin önemli göstergeleri. Normal zamanlarda da oynar. İç ve dış etkenler söz konusu. Bu hareketler olur ama borsada olanların ne kadarı yabancıdır? Yabancı sermaye benim bakanlığıma bağlı. Daha çok yabancı gelsin diye uğraşıyorum.”

Türkiye ekonomisinin güçlü olduğuna işaret eden Çağlayan, “Ekonomik parametrelerimiz sapasağlam. Yapmak istenen, güçlü Türkiye değil, iki ayağı üzerinde duran, gücünü kendinden alan Türkiye değil, onlardan borç almaya mahkum tutulmuş bir ülke istiyorlar. Türkiye’nin yükselişini hazmedemiyorlar. Faiz lobisinin, şer grubunun çalışmasıyla spekülatörüyle koalisyon kurulmuş vaziyette. Güçleri yetmez. Türkiye, eski Türkiye değil. Bu olaylar yaşanmasa, bu manüplasyonlar yapılmasaydı, faizler Tükiye Cumhuriyet tarihinde ilk kez yüzde 4,60’a koşmaya başlamıştı. Hatta daha önce ‘Bu faizler yüzde 2,5’a kadar gider’ dedim ama bu birilerini rahatsız etti. Mesele, Türkiye meselesi. Siyasi gözle bakmıyorum. Bizim için Türkiye, partimizden daha önce gelir” diye konuştu.

Hiç yorum yok: