6 Şubat 2013 Çarşamba

Yozgat’ın tek bağlama imalatçısı,
yetiştirecek çırak bulamamaktan şikâyetçi

İlhan Koldemir: İmkân sağlanırsa kurs veririm
Yozgat’ın tek müzik aleti imalatçısı ve tamircisi 74 yaşındaki İlhan Koldemir, gençlerin bu işe heves etmemelerinden yakınıyor. Yozgat’ta bu sanatın devam edebilmesi için yetiştirecek çırak bulamadığını belirten İlhan usta, “Bana böyle atölye gibi bir yer versinler; takımlarımı, aletimi edevatımı götüreyim, orada çalışayım diyorum. Gençler de gelsinler, öğrensinler. Hem imalat yapalım, hem tamirat yapalım” çağrısı yapıyor.

“Yozgat tavrını Nida Tüfekçi’den öğrendim”

Yozgat'ta ondan başka bağlama yapabilen kimse yok
İlhan Koldemir, Yozgat’ta sipariş üzerine Türk Müziği’nde kullanılan bağlama, ud, keman gibi müzik aletlerini imal ediyor. Türkiye’nin en önemli Türk Halk Müziği sanatçılarından Yozgat Akdağmadeni doğumlu merhum Nida Tüfekçi’den feyz almış. “Yozgat tavrını ondan öğrendim” diyor. Yozgat Belediyesi Nida Tüfekçi Türk Halk Müziği Korosu’nda bağlama da çalıyor. Yozgat’taki tek imalatçı olan 74 yaşındaki İlhan usta, aynı zamanda, bozulan ya da yıpranan müzik aletlerinin tamiratını yapabilen tek kişi. Tek yardımcısı ise eşi Zümrüt Hanım.

Asıl mesleği mobilyacılık olan İlhan usta, Yozgat’ta müzik aleti imalatı yapan bir usta olmaması sebebiyle bu alandaki ihtiyacı göz önüne alarak bu işi yapmaya başlamış. 1958’de askerlik yaparken tanıştığı ustalardan aldığı bilgilerle kendisini yetiştirdiğini, askerden döndükten sonraki 5-10 yıl içerisinde de ustalığını iyiden iyiye geliştirdiğini söylüyor.

Çin malı kemanlar çıktı mertlik bozuldu…

İlhan usta, Nida Tüfekçi Türk Halk Müziği Korosu kurulduktan sonra bağlamaya olan ilginin arttığını ve daha çok bağlama siparişi aldığı için bağlama imalatına ağırlık verdiğini ifade ediyor. İlhan usta, bir dönem keman da yaptığını ancak çok ucuza satılan Çin malı kemanların piyasaya girmesi sonucu kendi yaptığı el yapımı kemanların değerini bulamayacağını düşünerek keman imalatını asgari seviyeye düşürdüğünü anlatıyor.

Ağaçtan ses duymak…

İlhan ustanın mutluluğu, yaptığı enstrümanın sesini duymak...
İlhan usta, bir müzik aletinin, sabır isteyen ve zahmet gerektiren birçok aşamadan geçtikten sonra ortaya çıktığını belirterek, bu işten duyduğu mutluluğu şöyle ifade ediyor: “Ondan sonra bir merak başlıyor: Acaba sesi nasıl olacak? Nasıl bir ses alabileceğim? O heyecan başlıyor. Tabii iş bittikten sonra iyi bir ses alırsan, oooo, o zaman çok mutlu oluyorsun…”

“Yetiştirecek çırak bulamıyorum”

İlhan usta, Yozgat’ta bu sanatın devam edebilmesi için yetiştirecek çırak bulamamaktan şikâyetçi. Bu konuda şunları söylüyor:

İlhan Koldemir
“Eleman bulamıyoruz. Heveslenen yok. Gençlerden şimdiye kadar hiçbir talip çıkmadı. ‘Bu işi öğreneyim, yapayım’ diye bu işe sarılmak isteyen olmadı. Bilmiyorum… Bir ara Endüstri Meslek Lisesi’nde bir kurs açtık. 3 kişi geldi. Bir hafta filan devam ettiler, ondan sonra onlar da gelmedi. Bayrağı gençlere vermek istiyoruz. Bana böyle atölye gibi bir yer versinler, takımlarımı, aletimi edevatımı götüreyim, orada çalışayım, diyorum. Gençler de gelsinler, öğrensinler. Hem imalat yapalım, hem tamirat yapalım. Bu arada ‘belki’ diyorum, birkaç tane genç yetiştirirsek çok iyi olur. Mutlu olurum. Biz buraya kadar geldik. Gençlere tavsiyem, öğrensinler bu işi. Şimdi teknoloji gelişti, her türlü imkân var. Çok zevkli bir iş, çok güzel bir iş. Yapmak, çalmak çok hoş bir şey. Mobilya değil bu; nihayetinde bir müzik aleti. Ağacı müzik aleti hâline getiriyorsun, onu çalıyorsun, ondan ses alıyorsun. Bu, çok güzel bir meslek.”

Zümrüt Koldemir
İlhan ustanın tek yardımcısı olan eşi Zümrüt Hanım da, evdeki işlerini bitirdikten sonra dükkâna geldiğini, müşterilerle ilgilenerek İlhan ustaya destek olduğunu, bütün gününü dükkânda geçirdiğini söylüyor.

(Bu haber metni, TRT Yozgat Temsilcisi Emre Demirel’in yaptığı ve TRT televizyonunda yayınlanan röportaj kaydından faydalanılarak hazırlanmıştır.)

(Yozgat Muhabir)

Hiç yorum yok: