"Hastane önünde incir ağacı" türküsünün sözleri, bu hastanede yazılmış |
“Hastane önünde incir ağacı / Doktor bulamadı bana ilacı
/ Baştabip geliyor, zehirden acı / Garip kaldım, yüreğime dert oldu / Ellerin
vatanı bana yurt oldu…”
Yozgat’ın “Hastane önünde incir ağacı” türküsü, böyle
başlar. İstanbul Bahçelievler Kocasinan Merkez Mahallesi Muhtarı Necmettin
Ünalmış, bu türküye konu olan ve İstanbul’da bulunan bir hastanenin bu günkü
hâlini gösterdiğini iddia ettiği fotoğrafı, Yozgat Muhabir’e ulaştırdı.
Akdağmadeni’den
İstanbul’a…
TRT repertuvarına 3 Yozgat türküsü kazandırmış olan Akdağmadenili
folklor araştırmacısı Siyami Taştan’ın verdiği bilgiye göre, Yozgat’ın
Akdağmadeni ilçesinde yaşayan, henüz askerliğini yapmamış verem hastası bir
delikanlı, bir kıza gönül verir. Kız da onun sevgisine karşılık verir. Oğlanın
ailesi, kızı istemeye giderler. Kızın ailesi, oğlan verem hastası olduğu için
kızlarını onunla evlendirmek istemezler. Verem, o yıllarda kolay kolay tedavi
edilemeyen ölümcül bir hastalıktır. Oğlan, sevdiğine kavuşamayacağını anlamış
olmanın derin üzüntüsü içerisinde, askerlik vazifesini yerine getirmek üzere
İstanbul’a gider. Hastalığı, yaşadığı sarsıcı üzüntünün de etkisiyle, askerliği
sırasında daha da ağırlaşır ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınır.
Umutsuz bir sevda çeken delikanlı, hastalığına da şifa bulunamayacağını
hissetmiştir. Hastane odasının penceresinden incir ağacına bakarak, bir kâğıt
parçasına mısralar yazmaya başlar.
“Hastane önünde incir ağacı / Doktor bulamadı bana ilacı
/ Baştabip geliyor, zehirden acı / Garip kaldım, yüreğime dert oldu / Ellerin
vatanı bana yurt oldu…”
Bu mısraları yazdığı kâğıdı katlar, kasketinin tereğine /
siperine sıkıştırır. Bir süre sonra da vefat eder. Cenazesini almaya gelen
dayısı, eşyalarını toplarken, kasketine saklanan o kâğıdı bulur, şiiri okur…
Şiir, zaman içinde türküye dönüşür, dilden dile
söylenmeye başlanır. Kendisi de Akdağmadenili olan Türk Halk Müziği Sanatçısı
merhum Nida Tüfekçi tarafından derlenen bu içli sevda türküsü, sevip de
kavuşamayan âşıkların türküsü olarak hâlâ yaşlı gözlerle dinlenir.
Necmettin Ünalmış |
Söz konusu hastane hakkında daha sonra ayrıntılı bir
çalışma yapacağını ve bu çalışmasını da bizlerle paylaşacağını belirten
Ünalmış, hastane hakkında ilginç bir ayrıntı vermekle yetindi. Yozgat’ın Sarıkaya ilçesine bağlı Azapbaşılı Köyü doğumlu
olduğunu belirten Ünalmış’ın
verdiği bilgiye göre; sevdalı gencin, şiirini yazarken hastane penceresinden
umutsuz gözlerle seyrettiği incir ağacı daha sonra kesilerek, yerine su kuyusu
yapılmış; fakat su kuyusunun yanından yine bir incir ağacı çıkmış…
Bir dönem Heybeliada Senatoryumu’nda görev yaptığını
belirten Ünalmış, Yozgat Muhabir’e bilgi verirken, kendine has özellikleriyle
ünlü fikir ve siyaset adamı, gazeteci Osman Yüksel Serdengeçti’nin, 20 Mayıs
1980’den itibaren 15 gün boyunca senatoryumda kendisinin misafiri olduğunu, bir
ara çok sevdiği bu Yozgat türküsünü söylediğini de kaydetti.
(Necmettin Ünalmış, fotoğrafı önce Yozgat gazetesine
iletmiş, gazetenin sahibi Osman Hakan Kiracı da, konunun araştırılması ve
haberinin yazılması için fotoğrafı Yozgat Muhabir’e ulaştırmıştır.)
Kanal 7 türkünün filmini çekmişti
Kanal 7'de yayınlanan filmden bir sahne |
“Hastane Önünde İncir Ağacı” türküsünün hikâyesi, Kanal 7
tarafından televizyon filmi olarak çekilmiş ve 2012 yılında yayınlanmıştı.
(Kaynak gösterilmeden iktibas edilemez.)
(Yozgat Muhabir)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder