28 Şubat 2013 Perşembe

Bir fotoğraf üzerine...

Fotoğraf: Ömer Güngör
Nice devirler, nice iklimler geçti; günler, haftalar, aylar, yıllar... Ne çok şey öğüttü zaman... Buğdayları, mısırları, bulgurları, insanları, ömürleri... Zaman un oldu, ekmek oldu, aş oldu, taş oldu... En masum mutluluklarımızla, en ağır kederlerimizle dostlar kaldı geriye; beraber gülüp, beraber efkârlandığımız... Bir serçe kadar tedirgin endişelerimizle, bir kaplan kadar güçlü umutlarımızla devam ediyor yürüyüşümüz... Mevsimler geçer, iklimler değişir, acılar küllenir, biz yine de gülümseriz hayata... Ayçiçeği tarlalarında, şeker pancarı tadında, taze nohut kabuklarında, tozlu yollarda, kireç badanalı kerpiç duvarlarda kalsa da çocukluğumuz, hâlâ iğde kokuları gelir uzaklardan... Akşam karanlığında bir köy evinin bahçesinde yakılmış bir ateşten tüten dumanlarını ve onun uzaktan hissedilen kokusunu bilir misin? Mehtaba ve yıldızlara sarılmış koyu lacivert gecelerin, sessiz köy yollarını nasıl hüzne boyadığını?.. Sessizlik, hüznün sesidir, her yerden duyulur...

Sürur Öztürk

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Sevgili kardeşim Sürur, bir fotoğraftan yola çıkarak yazdığın kısacık yazı yüreğimin bir yerlerinde sakladığım hatıralarıma, özlemlerine dokundu geçti. Dokunmak ne kelime içimi ısıttı, iğde kokularını getirdi, hüznün sesini duyurdu... Gönlüne bereket, kalemine kuvvet...