Siyasette çevre-merkez rekabetinin geldiği nokta: “Yozgat’ın Saat Kulesi politikası iflas etmiştir”

Yozgat gazetesi sahibi Osman Hakan Kiracı, siyasî partilerin adaylarının belirlenmesi sürecinde, il siyasetinin beyni ve kalbi durumunda olması gereken merkez ilçenin, çevre ilçeler karşısında sürekli yenilgiye uğradığına dikkat çekti.

Eski Anavatan Partisi Yozgat İl Başkanı ve Yozgat gazetesi sahibi Osman Hakan Kiracı, “Yozgat’ın Saat Kulesi politikası tamamen iflas etmiştir” başlıklı yazısında, Yozgat’taki çevre-merkez rekabetinin geldiği aşamanın siyasî analizini yaptı.

Eski CHP İl Başkanı ve Milletvekili Aday Adayı Ali Keven’in, 35 yıllık hizmetine rağmen, merkez ilçe delegelerinin sahip çıkmaması ve Boğazlıyan İlçesi’ndeki delegelerin ilçe adaylarına oy vermeleri sonucu ön seçimde ikinci sıraya düştüğüne işaret eden Kiracı, bu durumu şöyle yorumladı:

“Böylelikle CHP tabanı, genel anlamda Ali Keven’e vefasızlık etmekle kalmadı, 12 Haziran’a giden yolda belki de farkında olmadan CHP’ye zarar vererek Yozgat’ta bu seçimde siyaset meydanını AK Parti’ye terk etmiş oldu.”

Diğer partilerde de durumun farklı olmadığının altını çizen Kiracı, AK Parti temayül yoklamasında Merkez İlçe adaylarından Sibel Yıldırım’ın 5., Bahri Gürbüz’ün 23. ve Dr. Selahattin Üstünel’in de 30. sırada yer bulabildiklerini hatırlattı.

MHP’nin Yozgat’ta önseçim yapması hâlinde, aynı durumun MHP için de söz konusu olacağını ileri süren Kiracı, öngörüsünü şöyle özetledi:

“İddia ediyorum; meselâ bu hafta MHP, sandığı delegelerin önüne koysun, AK Parti ve CHP’deki gibi, MHP’de de Merkez İlçe adayları listede arzu ettikleri sırayı kazanamazlar. Listenin seçilebilecek yerlerine Akdağmadeni, Sorgun veya Yerköy adayı gelir.”

İşte, Eski Anavatan Partisi Yozgat İl Başkanı ve Yozgat gazetesi sahibi Osman Hakan Kiracı’nın siyasî analizi:

Yozgat’ın Saat Kulesi politikası tamamen iflas etmiştir

Bir vilayetin merkez ilçesinin diğer ilçelerden farklı olarak birtakım özellikler arz eden artı değerleri vardır.

Her şeyden önce merkez ilçe, bir vilayetin merkezidir.

İl’in yönetim yeridir. Onun için devletin resmî adresi Valilik, buradadır.

Politikanın da merkezidir. Onun için merkez ilçe teşkilatından başka il teşkilatı da burada oluşturulmuştur.

Başka bir ifadeyle vilayetin beynidir.

Ve de kalbi.

Olaya siyaseten de bakarsanız, merkez ilçe, diğer ilçelere göre Yozgat’ta en fazla seçmen sayısına sahip ilçedir.

İşte bu nedenle partilerin milletvekili seçicileri ister genel merkez, ister parti teşkilatları olsun, her genel milletvekilliği seçimlerinde listelerini düzenlerken adaylarını ilçelerin özel şartları ve seçmen potansiyeline göre belirlemeleri ve neticede merkez ilçenin parlementoda en az 1 milletvekiliyle temsil edilmesi gerekmektedir.

Ancak, üzülerek görüyoruz ki; Yozgat siyasetinde artık bu kriterler dikkate alınmamaktadır.

Geçmişten bugüne adına “Saathane politikası” denilen merkez ilçe politikasında bundan 15 -20 yıl önce başlayan güç kaybı, günümüzde bir anlamda tükenmişlikle sonuçlanmıştır.

* * *

Şimdi, ister istemez soracaksınız;

“Yozgat’ın ‘saathane politikası’ nasıl ve neden tükendi ?” diye.
Bu soruya yanıt aramak için dilerseniz önce Yozgat’ta iki partinin gerçekleştirdiği iki ayrı önseçimde merkez ilçe adaylarının aldıkları sonuçları gözden geçirelim.

Yaklaşan 12 Haziran seçimleri nedeniyle AK Parti’nin teşkilat temayül yoklamasında 30 aday adayı içerisinde merkez ilçeden 3 aday adayı yarışa katılmıştı.

Kimdi bu adaylar?

Sibel Yıldırım, Bahri Gürbüz ve Selahattin Üstünel.

Oylama sonucunda Sibel Yıldırım 5, Bahri Gürbüz 23 ve Dr. Selahattin Üstünel de kendilerine ancak 30. sırada yer bulabilmişlerdi.

Ne hazindir ki; Yozgat merkez ilçe aday adayları, AK Parti’nin milletvekili aday listesinde ilk 4’e girememişlerdi.

Yozgat’ta AK Parti’ye kurulduğu günden bu yana teşkilatların çeşitli kademelerinde aktif hizmetlerde bulunan Sibel Hanım, eşinin Sorgunlu olması nedeniyle Sorgun delegelerinden alabildiği artı 90 oyla listenin 5. sırasına gelebilmişti.

Ve Sibel Yıldırım, merkez ilçenin 300 küsur delegesinden üçte birinin yani 107’sinin oyunu alabilmişti. Eğer il ve merkez ilçeye kayıtlı delegelerin tamamı Sibel Hanıma oy verseydi, onun 364 oyu 564 olacak ve listenin 4. sırasında yer alabilecekti.

Neticede AK Parti’de merkez ilçe delegasyonu, merkez ilçe adaylarına yeterince sahip çıkmamıştı.

* * *

Şimdi bakalım CHP’nin geçen Pazar günü gerçekleştirdiği önseçim sonuçlarına.
CHP’de merkez ilçenin adayı kimdi?

Yozgat’ta hatta Türkiye’de tüm CHP teşkilatlarının adını ezberlediği bir siyasetçi, Ali Keven’di.

Siyasete CHP’de 1976 yılında Gençlik Kolu başkanı olarak başlayan ve tam 35 yıl süren uzun bir maraton boyunca partisine her koşul ve aşamada hizmet etmiş bir sosyal demokrat emekçisiydi Ali Keven.

CHP Genel Merkezi’nin Yozgat’ta hakim huzurunda önseçim yapılacağına ilişkin kararı, doğrusu Yozgat siyaset kamuoyunda sevinçle karşılanmıştı.

Yozgat kamuoyu şöyle değerlendirmişti CHP’nin önseçim kararını:

“3 Kasım’da Ankara’dan gazeteci Emin Koç’u, 22 Temmuz’da da ANAP’tan Lütfullah Kayalar’ı liste başına koyarak Ali Keven’in milletvekilliği hakkına müdahale eden genel merkez, nihayet doğru bir karar vermiş… Teşkilatlar, ahde vefa göstererek Ali Keven’in 35 yıllık emeğini karşılıksız bırakmayacak ve liste başına getirerek ona parlamentonun yolunu açacak.”

Ne var ki, Yozgat kamuoyunun beklentisi sürpriz bir şekilde hem de tam tersine sonuçlandı.

Bildiğiniz gibi, CHP’nin önseçimde liste başı için 2 aday yarıştı.
Biri, 35 yılda adı CHP ile özdeşleşen Ali Keven.

Diğeri, önseçim kararına kadar adı, CHP Boğazlıyan ilçesi hariç diğer ilçe teşkilatlarında bile duyulmamış Ali Ayık isimli taze bir partili.

Evet, pazar günü CHP’de önseçim yapılıyor, Ali Ayık’ın Boğazlıyan’daki partiye kayıtlı bütün delege hemşehrileri, ilçedeki CHP’li dostları ve arkadaşları tam tekmil sandığa koşuyordu.

Ama öbür yanda yani Ali Keven’in daimi ikametgâhı ve kalesi olan merkez ilçede 567 delegeden 185’i belki de Pazar keyifleri bozulmasın diye sandık başına teşrif buyurmuyorlardı. Üstüne üstlük, Yozgat merkez ilçedeki Ali Keven’in rakibi bir hemşehrimiz de gün boyu sandık başında sergilediği olağanüstü performansıyla merkez ilçeden Ali Ayık’a 75 oy kazandırıyordu.

Netice…

Netice malûm:

Ali Ayık, 1481 oyla liste başını kazanırken, Ali Keven, 1191 oyla ikinci sıraya düşüyordu.

Ama merkez ilçenin 185 beyzade delegesi sandığa gelebilme lütfunda bulunsa ve CHP’nin ‘saathane politikacıları’ndan eski bir partili dostu, Ali Keven aleyhinde canhıraş çalışmasa; yani 75 oyun Keven hanesine yazılmasına mani olmasa, sonuç böyle olmayacaktı.

Yani, Ali Keven 1450 oyla liste başına oturacaktı.

Ama olmadı.

Tıpkı, AK Parti teşkilat temayülünde olduğu gibi, CHP’de de merkez ilçe delegasyonu Ali Keven’e tam anlamıyla sahip çıkmamıştı.

Açıkçası, Yozgat’ın kent merkezindeki sosyal demokratları, Ali Keven’in 35 yıl boyunca CHP’sine harcadığı emeğine, uzun deneyimler sonucu edindiği bilgi ve birikimlerine saygı duymamışlardı.

Daha da önemlisi; Yozgat’ta 12 Haziran seçimlerinde Keven’le gündemde olan CHP’nin 1 milletvekilliği şansını da yok ederek inanılmaz bir sorumsuzluk örneği sergileyip partilerine de sahip çıkmadılar.

Böylelikle CHP tabanı, genel anlamda Ali Keven’e vefasızlık etmekle kalmadı, 12 Haziran’a giden yolda belki de farkında olmadan CHP’ye zarar vererek Yozgat’ta bu seçimde siyaset meydanını AK Parti’ye terk etmiş oldu.

* * *

Ya MHP?

MHP de Yozgat’ta önseçim yapsaydı, durum farklı mı olacaktı?

Bence hayır.

İddia ediyorum:

Meselâ, bu hafta MHP, sandığı delegelerin önüne koysun, AK Parti ve CHP’deki gibi, MHP’de de merkez ilçe adayları listede arzu ettikleri sırayı kazanamazlar. Listenin seçilebilecek yerlerine Akdağmadeni, Sorgun veya Yerköy adayı gelir.

* * *

Yozgat’ın ‘saathane politikaları’nda gelinen noktada benim söylemeye çalıştığım gerçek maalesef şu:

Yozgat kent merkezinde bundan sonra her kim hangi partiden milletvekili adayı olursa olsun, genel merkez tespiti hariç, teşkilat yoklamalarında listelerin seçilebilecek yerlerine gelemeyeceklerdir.

Deneyimlerime ve gördüğümüz bu son 2 önseçim sonuçlarına bakarak, bu sütunlardan açıkca ifade ediyorum ki, Yozgat’ta bundan sonraki seçimler öncesinde teşkilat yoklamalarıyla belirlenecek aday yoklamalarında yan yana gelebilecek ilçe adayları, aralarında kuracakları birlikteliklerle ilçe delegelerinden elde edecekleri desteklerle listeleri diledikleri gibi oluşturacaklar ve bu yarışlarda merkez ilçe delegasyonları ile parti teşkilatlarının yine sahip çıkmayacağı merkez adayları da sürekli liste dışı kalacaklardır.

‘Saathane’nin dibinde yetişen evlâtlarını sevemeyen, her ne hikmetse adaylarının hiçbirini beğenemeyen ve benimseyemeyen insanların hemen hemen bütün partilerin delegasyon heyetinde egemen olduğu Yozgat merkez ilçede bundan sonra da milletvekili adayı olmak isteyen herkesin akıbeti, Ali Keven’in yaşadıklarından farklı sonuçlanmayacaktır.

Sözün burasında Yozgat’ta yaşamayı kendine kader, Yozgatlının sorunlarını çözümlemeyi kendine ilke ve Yozgat’a da hizmeti yaşam felsefesi kabul etmiş insanlara sahip çıkmayan, kendi evlâdını acımadan kurda kuşa yem eden ve ayrıca Yozgat’ı seçimden seçime hatırlayanlara kucak açan partilerimizin Yozgat merkez siyasetindeki delegasyonlarına ve de teşkilatlarına sormak istiyorum:

Eğer son zamanlarda Yozgat’ın merkez ilçesinde yaşayan milletvekili adayları listelere giremiyor, eğer uzun zamandan beri Yozgat dışında yaşayan siyasetçiler Yozgat’ı parlamentoda temsil ediyorsa, Yozgat merkez siyaseti bugün otoritesiz, etkisiz, sahipsiz ve zavallı bir duruma düşmüşse, bunun müsebbibi siz değil misiniz ve Yozgat merkezinin geldiği bu trajik durum, sizleri rahatsız etmiyor mu?
Sayenizde Yozgat merkez politikası bir kere daha alenen ve son iki önseçimle de fiilen iflas etmiştir.

Yozgat siyasetini bu hale getiren merkez delegasyonuna ve merkezdeki parti teşkilatlarına hayırlı olsun (!)…