14 Mart 2010 Pazar

Bursa’dan Yozgat’a mesaj: Bursa, yöneticilerinin yanı sıra, sivil toplum ve medya sayesinde gelişti

Bursa Hakimiyet gazetesi yazarı Serkan İnceoğlu, Yozgat gazetesinin sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Osman Hakan Kiracı’nın “Bildik Yozgat’tan öteki Yozgat’a” başlıklı yazısına gönderdiği yorumda, şehirlerin gelişmesinde yöneticiler kadar sivil toplum kuruluşlarının, medyanın ve muhalefetin rolüne dikkat çekerek, Bursanın bu sayede geliştiğini belirtti.

Gazeteci İnceoğlu, “Kentlerin kaderi, yönetenlerin ufkuyla orantılıdır. Ama bunu söylerken de, sacayağının diğerleri olan medya, sivil toplum örgütleri ve muhalefet de tamamlayıcıdır. Ama en başta koordinasyon ve kamuoyu talep ve baskısı oluşabilmeli ve bir eylem programına varılabilmeli” diye yazdı.

Yozgat gazetesinin Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Osman Hakan Kiracı, “Bildik Yozgat’tan öteki Yozgat’a” başlıklı yazısında, “Bildik Yozgat” olarak tanımladığı gelir seviyesi düşük, yoksul Yozgat’ın ancak sosyal yardımlarla yaşayabildiğini belirtirken, “öteki Yozgat” olarak tanımladığı zengin ama Yozgat’ın kalkınmasına katkı sağlamayan kesiminin ise servet sahibi olduğuna, rakamlar vererek dikkat çekmişti.

Kiracı’nın bu yazısı, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Anadolu Basını Özendirme Yarışması’nda, Makale-Yorum dalında birincilik ödülüne lâyık görülmüştü.

Bursa Hakimiyet gazetesi yazarı Serkan İnceoğlu, Kiracı’nın bu yazısına bir yorum yazdı. İnceoğlu’nun yorumu, 13 Mart’ta Yozgat gazetesinin internet sitesindeki okuyucu yorumları arasında yayınlandı. İnceoğlu, yorumunda, şehirlerin gelişmesinde yöneticiler kadar sivil toplum kuruluşlarının, medyanın ve muhalefetin katkısına dikkat çekti. İnceoğlu, “Meslektaşım, büyüğüm Sayın Kiracı’ya, Yozgat’a selâmlar” diyerek başladığı yorumunda, şunları yazdı:

Medya, sivil toplum, muhalefet

“Kentlerin kaderi, yönetenlerin ufkuyla orantılıdır. Ama bunu söylerken de, sacayağının diğerleri olan medya, sivil toplum örgütleri ve muhalefet de tamamlayıcıdır. Ama en başta koordinasyon ve kamuoyu talep ve baskısı oluşabilmeli ve bir eylem programına varılabilmeli.

Dolayısıyla Bursa, her yönüyle pilot bir kent. Yeri geldiğinde tek yürek olan, ama yeri geldiğinde kamusal doğrular için yargıya gidilen, yasamalara zemin yaratan ve sonuç getiren bir kent.

Bir kent büyümek, gelişmek isterken, bu sürecin başından bugünü ve yarınına, önemli olan rol sahiplerinin üzerine düşeni yapmış olabilmeyi hanelerine yazdırabilmeleridir.

Bursa’da 150 trilyona Kongre ve Kültür Merkezi bittiyse, Sanayi ve Ticaret Odası’nın imzası var. Bursa Kent Konseyi varsa, sivil toplum örgütlerine gözteiliyor. Yargıya gitseler de her şey Bursa içindir ve Büyükşehir ile Nilüfer Belediyeleri, Türkiye’de örneği olmayan “Akademik Odalar Birliği Yerleşkesi” arazisini vermiştir. 120 trilyona yeni stadyum başlamak üzeredir. Kent içi raylı sistem yayılıyor. Daha yakın havaalanı ve hızlı tren bağlantısı için baskı sonuç verdi. 10 dolayında 5 yıldızlı otel yapımı sürüyor.

Sözün özüyle… Anadolu’nun her kenti, kendine özeldir ve yerel yönetimler işin pilot kabinidirler.”