21 Şubat 2010 Pazar

Sorgunlu Sadettin Yiğit, Alman karısının iftirası yüzünden oturma izninin iptal edildiğini ileri sürdü

Sadettin Yiğit’in, halıcılık yaparken tanışıp evlendikten sonra birlikte Almanya’ya yerleştiği Alman eşi Brigitte Elchfelder, “Ben kocamla 10 bin Mark karşılığında evlendim” deyince, “sahte evlilik” suçlamasıyla oturma izni iptal edildi.

8,5 yıldır yaşadığı Almanya’da oturma izni 4 Mart’ta dolacak ve sınır dışı edilecek olan Yiğit, iftiraya uğradığını ileri sürerek, Almanya’yı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikâyet etti.

Yozgat’tan Almanya’ya uzanan bir aşk hikâyesi

8,5 yıldır Almanya’nın Heilbronn şehrinde yaşayan Sorgunlu Sadettin Yiğit, 2001 yılında memleketi Yozgat’ta halıcılık yaparken tesadüfen tanıştıkları Alman turist Brigitte Elchfelder’le birbirlerine aşık olduklarını ve aynı yıl 18 Ocak’ta Yozgat’ta evlendiklerini söyledi.

İş yerini satıp Almanya’ya gittiğini belirten Yiğit, Heilbronn yabancılar polisi tarafından kendisine oturma izni verildiğini anlattı.

Yiğit’in anlattığına göre, süresiz çalışma izni olan Yiğit bugüne kadar hiçbir sorun yaşamadı ve sürekli değişik iş yerlerinde çalıştı. Ancak, 2001’deki ekonomik krizden etkilenen Yiğit, geçen yıl Ekim ayında işsiz kaldı. Alman eşi Elchfelder, 2006 yılında Yiğit’i terk etti; evlilikleri resmî olarak devam etti.

“Sahte evlilik” suçlaması

2007 yılında yabancılar polisine giden eşi Elchfelder, kocası Yiğit’ten şikâyetçi oldu. Eşi Elchfelder, şikâyetinde “Ben kocamla para karşılığı evlendim. Bana 10 bin Mark verdi” dedi. Bunun üzerine harekete geçen yabancılar polisi, Yiğit’e bir mektup göndererek, oturma izninin uzatılması için bazı belgeler istedi. Ancak, istenen evrakı polise teslim eden Yiğit’e hâlen oturma izni verilmedi. Heilbronn yabancılar polisi, “sahte evlilik” yaptığı gerekçesiyle 29 Ocak 2010 tarihine kadar Yiğit’in Almanya’yı terk etmesini istedi.

4 Mart’tan sonra sınır dışı edilecek

Hakkını aramak için Alman avukat tutan Yiğit, olumlu bir sonuç alamadı. Yiğit’in oturma izni son defa 4 Mart 2010 tarihine kadar uzatıldı. İtiraz hakkı bulunmadığı belirtilen ve mağdur olduğunu ifade eden Yiğit “Buna yargısız infaz denilir. Ben bir suç işlemedim, hiçbir sosyal yardım almadım, ‘sahte evlilik’ de yapmadım. Bu kararı nasıl veriyorlar? Benim hürriyetimi elimden alamazlar, beni bir çöp gibi atamazlar. İki taraf da mahkemeye çıkmadan, mahkeme tarafları dinlemeden nasıl karar verilir? Düpedüz adaletsizlik yapılıyor” diye konuştu.

AİHM’ye başvurdu

Geçen Cuma günü Strasbourg’ta bulunan AİHM’ye şikâyet dilekçesini veren Yiğit, “Başka çarem kalmadı, Almanya’yı şikâyet etmek zorunda bırakıldım” dedi. Kendisine haklarını savunacak iyi bir avukat aradığını belirten Yiğit, “Bunlar hep Türklere yapılıyor, hep bizler mağdur oluyoruz” diye konuştu.