3 Ocak 2010 Pazar

“Bozok Bölgesi artık Konya’nın çoban ihtiyacını karşılayamıyor, eğitimli çoban yetiştireceğiz”

Konya Tarım İl Müdürlüğü Çiftçi Eğitim Yayım Şube Müdürü Sadık Oturanç, Konya’nın, çoban ihtiyacını yıllarca “Bozok bölgesi” diye tabir edilen Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir ve Yozgat’tan karşıladığını ancak son yıllarda çoban sıkıntısının baş gösterdiğini söyledi. Oturanç, Konya Ovaları Projeleri (KOP) kapsamında hazırlanan bir projeyle eğitimli çobanlar yetiştirmeyi planladıklarını bildirdi.

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Hayvan Yetiştirme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Birol Dağ da, küçükbaş hayvancılıkta verim elde edilmesinin en önemli unsurunun çoban olduğunu ileri sürdü. 1950’li yıllarda Konya’nın Ereğli ilçesinde Koyunculuk Üretme İstasyonu’nda Çoban Okulu bulunduğunu hatırlatan Doç. Dağ, Konya Tarım İl Müdürlüğü’nün ‘Çoban Eğitim Projesi’ni desteklediğini söyledi.

Eğitimli çobanlar dönemi

Konya Tarım İl Müdürlüğü Çiftçi Eğitim Yayım Şube Müdürü Sadık Oturanç, Küçükbaş hayvancılıktaki sıkıntılardan birisinin de çobanların azlığı ve eğitimsizliği olduğunu belirterek, bu sorunu halletmek adına çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Konya’nın, çoban ihtiyacını yıllarca “Bozok Bölgesi” diye tabir edilen Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir ve Yozgat’tan karşıladığını belirten Oturanç, son yıllarda çoban sıkıntısının baş gösterdiğini söyledi.

Küçükbaş hayvancılıktaki sıkıntılardan bir tanesinin de çobanların azlığı ve eğitimsizliği olduğunu anlatan Oturanç, sorunu halletmek adına çalışmalar yürüttüklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Meraya dayalı yetiştiriciliğin yapıldığı küçükbaş hayvan üretiminde çobanlar en önemli görevi üstleniyor. Bu amaçla biz hem çoban sıkıntısını aşmak hem de daha bilinçli çobanlar yetiştirmek adına proje geliştirdik. KOP kapsamında hazırladığımız ‘Çoban Eğitim Projesi’ ile eğitimli çobanlar yetiştirmeyi planlıyoruz.

Proje, bakanlığımız ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından onaylanırsa, ücretsiz çobanlık eğitimi verilecek. Eğitimin İl Müdürlüğümüz çalışanları ve Selçuk Üniversitesi öğretim görevlileri tarafından verilmesi planlanıyor. Bu eğitimle amacımız çobanlığa bir statü kazandırmak. Koyunculuk yapan ailelere genellikle kız verilmez. Bu nedenle konuya sosyal bir mesele olarak yaklaştık ve eğitime karar verdik.”

Doç. Dağ: 1950’lerde Ereğli’de Çoban Okulu vardı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Hayvan Yetiştirme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Birol Dağ da, ehil çoban yetiştirilmesinde yaşanan güçlüklerin küçükbaş hayvancılığındaki sıkıntıları artırdığını söyledi. Dağ, “Köyden kente göçe paralel olarak, genç nüfus gittikçe azalmakta, köyde kalan gençler zor ve zahmetli bir meslek olarak gördükleri koyunculuğu yapmamakta ve çoban sıkıntısı ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.

Küçükbaş hayvancılıkta giderlerin yüzde 70'ini yem masrafının oluşturduğunu, yemin de meralardan karşılandığını anlatan Dağ, şöyle konuştu:

“Çoban sürüyü iyi otlatacak ki, sürüden iyi verim alınsın. Bu nedenle, sektörün sıkıntılarının aşılmasına katkı noktasında çobanlık mesleği çok önemli. Çobanlık hep hafife alınmıştır ama küçükbaş hayvancılığın kilit noktasıdır. Verimde en etkili unsur çobandır.”

Çobanların, 1950’li yıllardan 1970’lere kadar çoban okullarında eğitim gördüklerini hatırlatan Dağ, bu konuda şu bilgileri verdi:

“Konya’nın Ereğli ilçesinde Koyunculuk Üretme İstasyonu’nda Çoban Okulu bulunmaktaydı. Burada eğitim görenlere, hayvanların davranışlarıyla ilgili bilgiler veriliyor, hayvanların otlama, barınma ve sosyal davranışları anlatılıyordu.

Eğitim gören çobanlar hayvanları nasıl, ne zaman ve nerede otlatacaklarını iyi bildikleri için verim de önemli oranda artıyordu. Ancak böyle bir uygulamadan, nedendir bilmiyoruz, vazgeçilmiş. Günümüzde çobanlara böyle bir eğitimin yeniden verilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Dağ, sertifikalı çobanlar yetiştirilerek, sürülerin bu kişilere emanet edilmesinin küçükbaş hayvancılığın geleceği açısından büyük önem arz ettiğini ve Konya Tarım İl Müdürlüğü’nün projesini desteklediklerini belirtti.