Lök Köyü'ndeki tarihî konak ve hamamdan geriye, harabeye dönen 2 odası kaldı

Yozgat'ın Lök Köyü’nde bulunan 2 asırlık tarihi konak ve hamamdan geriye harabeye dönen iki oda kaldı.

Araştırmacı yazar Burhannettin Kapusuzoğlu, yaptığı açıklamada, bu kadar eski tarihli konağın ender bulunduğunun altını çizerek, ''Tavan süslemeleriyle dikkat çeken tarihî konağın aslına uygun bir şekilde restore edilip, gelecek nesillere miras bırakılması gerekir'' dedi.

Kapusuzoğlu, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın kardeşi Mehmet Paşa'nın çocuklarının hayvanlarını otlatmak üzere geldikleri Bozok yaylasını beğenip, yerleştiklerini, konak ve yanındaki hamamı inşa ettirdiklerini, bu yapıların kesin tarihinin bilinmemesine karşılık en az 200 yıllık olduğunu ifade etti. İki katlı, dikdörtgen biçiminde yapılan tarihî konaktan geriye her iki katından birer odanın kaldığını belirten Kapusuzoğlu, yanındaki tamamen tahrip edilen hamamının ise bazı duvarlarının bulunduğunu anlattı. Araştırmacı yazar Kapusuzoğlu, şu bilgileri verdi:

''Lök köyündeki bu konak, Mustafa Bey ve Karacabey Konağı olarak bilinir. Konağın selâmlık kısmı ayakta kalmış, diğer varisler konağın kalan kısmını tahrip etmişler. Hemen yan tarafında da konağın hamamı bulunmaktadır. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın kardeşi Mehmet Paşa, Nevşehir'den Yozgat'a ailesiyle birlikte gelerek, Bozok yaylalarında sürülerini otlatıyor ve buraya yerleşiyor. Aradaki sürtüşme nedeniyle Çapanoğulları, aileyi Yozgat'tan sürüyor. Aile Yozgat'tan ayrılıp Lök Köyü’ne yerleşiyor, bu 1700'lerin sonu, 1800'lerin başı. Aile buraya konağını yapıyor; haremliği ve selâmlığı olan, atlığı, develiği, ağılları olan, özellikle de hamamı olan bir konak yapıyor buraya. Konağının tavan süslemelerindeki güzellik, dolaplarındaki güzellik, iç tarafta pencere pervazlarındaki güzellik bizleri büyülüyor. Ahşap işçiliğinin beraberinde, kök boya ile yapılmış çiçek motifleri var, çeşitli resimler var. Bilhassa konağın tavanının göbeğindeki oyma çok nefis bir hal arz ediyor. Sanki üzüm salkımını andıran bir göbek var. Burasının bir an önce restore edilmesi gerekir. Zira, bu tür konaklar Anadolu'da ender bulunmaktadır, birçoğu yıkılıp, yok olmuştur.''

Tarihî konağın sahiplerinden 70 yaşındaki Yılmaz Karabacak da konağın mirasçıları olarak korumaya çalıştıklarını, ancak binanın bir bölümünün zaman içerisinde uçmaya başladığını ve yıkıldığını söyledi. Karabacak, ''Kalan kısmı kullanıyoruz. Tavanı ve dolaplarını muhafaza ediyoruz. Ama devletimizin desteği ile burası restore edilirse daha iyi korunur, zaten tescili yapıldı'' şeklinde konuştu.

(Haber: Seyfi Çelikkaya-Anadolu Ajansı)