14 Ekim 2008 Salı

Sokak ortasında, kamera ve polisin önünde cinayet

Yozgat'ta, iş ortaklıkları bozulduktan sonra aralarında alacak verecek tartışması çıkan Murat Kozan ve Uğur Ç. arasındaki tartışma ölümle bitti. Cinayet ânı, İHA muhabiri tarafından görüntülendi. Uğur Ç.’nin arkadaşı Ahmet D.Ç. tarafından bıçaklanan Murat Kozan, kaldırıldığı Yozgat Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Kozan'ın, evli ve 2 çocuk babası olduğu belirtildi.

Olayla ilgili olarak gözaltına alınan katil zanlısı Ahmet D.Ç., Kısa adı Yurt-Ay olan “Yozgat Yetiştirme Yurdu’ndan Ayrılanlar Yardımlaşma Dayanışma ve Koruma Derneği”nin başkanı Hakan Çeliksoy, öğretmen Buminkağan B.A. ve Abidin E., sorgularının ardından nöbetçi mahkemeye sevkedildi.

Polis hakkında iddialar

Sokak ortasında ve polislerin önünde işlenen, İHA muhabiri tarafından da video görüntüsü kaydedilen cinayet, Yozgat’ta infiale sebep oldu. Olay, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı Yetiştirme Yurdu'nda kalan ve buradan ayrılan gençler konusunun Yozgat’ta ciddi bir problem olduğunu ortaya koyarken, polisin görevini ihmal ettiği iddialarını da gündeme getirdi.

Bir görgü şahidinin nethabercilik.com’da yer alan iddiasına göre, “olay esnasında polis kavga edenleri ayırmak yerine kalabalığı dağıtmakla meşguldü.” Adını açıklamayan görgü şahidi, yorumunda, “Kavga edenlere bir düello meydanı açtılar. Dikkat ettiyseniz görüntülerin içinde polis yok. Özellikle kameradan kaçtılar. Ben olay esnasında oradaydım, en az 20 polis oradaydı. Yazık…” diye yazıyor.

“Caner isimli okuyucu da yorumunda, şu iddiayı dile getiriyor: Caddedeki otoparkları Yurt-Ay Derneği adı altında alan birkaç ortak. Hepsi de pislik. Kendi çaplarında mafyacılık derneği kurdular ve örgütlendiler. Sivil polislerin de hepsi tanınıyor.”


Yozgat Emniyet Müdürü Ekrem Nalcı ise, olay hakkında yaptığı açıklamada “Bundan sonra gözümüz yurt çocuklarının üzerinde olacak” dedi.

Olay nasıl gelişti?

Yozgat gazetesinin Emniyet Müdürü Ekrem Nalcı'nın açıklamalarına dayandırdığı haberine göre, 13 Ekim Pazartesi günü saat 16.30 sıralarında meydana gelen olay şöyle gelişti:

Yozgat Abide İş Hanı’nda bulunan Armoni Müzik'i işleten Murat Kozan ile iş ortağı olan Yurt-Ay Derneği üyelerinden Uğur Ç., aralarında meyana gelen anlaşmazlık sebebiyle, ortaklıklarını sona erdirdiler.

Uğur Ç., ayrıldığı ortağı Murat Kozan’dan alacak iddiasında bulundu. Çıkan tartışmaya, Murat Kozan ve Uğur Ç.’nin arkadaşlarının da karışması üzerine, Lise Caddesi’nde Askerlik Şubesi’nin yakınında, iki grup arasında kavga çıktı.

Uğur Ç.’nin “Zafer İşkembe Salonu’nda çalışan arkadaşı Ahmet D.Ç., dün saat 16.3O sıralarında Murat Kozan’ı Lise Caddesi’nde çevirerek, ”Sen bizim arkadaşımıza borcunu niye ödemiyorsun?” diye çıkıştı. Murat Kozan ile Ahmet D. arasında başlayan bu tartışma kavgaya dönüştü. Bu sırada olay yerinde bulunan Yurt-Ay derneğine mensup gençler, kavga eden gençleri ayırdılar.

Ancak, kavga yatıştırıldıktan sonra, Murat Kozan, cebinden ekmek bıçağı çıkardı. Bunun üzerine Ahmet D.Ç., kalabalığın içerisinden fırlayarak, bir eliyle Murat Kozan’ın bıçak tutan elini tutarken, diğer eliyle de cebinden çıkardığı bıçakla Murat Kozan’ı kalbinden bıçakladı. Aldığı bıçak darbesiyle yere düşen ve iç kanama geçiren Murat Kozan, kaldırıldığı Yozgat Devlet Hastanesi’nde bütün müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

Yozgat Emniyet Müdürü Ekrem Nalcı’nın verdiği bilgiye göre, Yerköy Sağlık Meslek Lisesi öğretmenlerinden ve Yurt-Ay derneği üyelerinden Buminkağan B.A., Murat Kozan’ı bıçaklayan Ahmet D. Ç.’yi olaydan bir otomobile bindirerek kaçırmak istedi. Ancak, Ahmet D.Ç. ve öğretmen, polis tarafından kısa süre içinde yakalandı.

Kavgada hayatını kaybeden Murat Kozan’ın eski ortağı Uğur Ç. De yakalanarak gözaltına alındı. Ancak, kavga esnasında olay yerinde olmadığı için serbest bırakıldı.

Yozgat Savcılığı’nın soruşturması sonucunda, Murat Kozan’ı bıçaklayan Ahmet D.Ç., cinayet suçunu işlediği, Yurt-Ay Derneği Başkanı Hakan Çeliksoy, katil zanlısı kardeşine yardım ettiği, öğretmen Buminkağan B.A., katil zanlısı Ahmet D.Ç.'yi saklamak için kaçırdığı, Abidin E. ise cinayette kullanılan suç aleti bıçağı sakladığı iddiası ile nöetçi mahkemeye sevkedildi.

Emniyet Müdürü Nalcı: Gözümüz Yurt-Ay'ın üzerinde olacak

Yozgat Emniyet Müdürü Ekrem Nalcı, olay hakkında yaptığı değerlendirmede “Bundan sonra gözümüz Yurt-Ay'ın üzerinde olacak” dedi. Nalcı, şöyle konuştu:

“Gördüğüm kadarıyla Yurt-Ay’lı çocuklara Yozgat’ta herkes sahip çıkıp destek vermiş. Ancak bu gençlerden bazılarının yasa dışı işlere ve kanlı eylemlere karışması üzüntü vericidir. Bu tür eylemlerin sebebi ne olursa olsun, mazur görülmesi imkânsızdır. Yozgat huzur kentidir. Yozgatlı idarecilerin ve halkın merhamet duyguları ve iyi niyetiyle sahiplendiği bu gençlerin Yozgat’ın huzurunu bozmaya hakları olamaz. Bundan sonra gözümüz onların üzerinde olacaktır.”

Tepkiler ve iddialar

Yurt çocukları, çete, haraç, polisin ihmali…

kenthaber.com sitesinde habere yazılan okuyucu yorumlarında yer alan bazı iddialar, olayın sosyal boyutunun büyüklüğü konusunda da fikir veriyor.

“Vatandaş” rumuzlu bir okuyucu, “Yozgat’ı bu hale yurt çocukları getirdi. Hepsi mafya kesildi. En ufak bir olayda cep telefonuyla haberleşip ortalığı birbirine katıyorlar” diye yazıyor

Bir başka okuyucu ise, emniyet güçlerinin görevlerini ihmal ettiğini iddia ediyor. “Kamil” ismiyle yorum gönderen okuyucunun şu iddiası dikkat çekiyor:

“Yozgat’ta polisler görev yapmıyor. Akşama kadar arabalarla geziyorlar. Bu yurt çocukları Lise Caddesi’ni, okulları haraca bağladı. Bunun nedeni Yozgat’taki polislerin görev yapmamaları. Bu olayda seyircilik yaptılar. Yurt çocukları ile polisin ne ilişkileri var, araştırılsın. Öğrencilerden haraç alan yurt çocukları, bu gücü kimden alıyorlar?”

“yozkopat” rumuzuyla yazan bir başka okuyucu da, polislerin görevlerini ihmal ettiklerini ileri sürerek, “Bence orada görev yapan polislerin hepsi görevden alınmalı. Yozgat’ta polis hiç bir işe yaramıyor” diye yazıyor.

“lider yozkopat66” imzalı yorumda da, 2003 veya 2004 yılında da benzer bir olay olduğu; Sorgunlu Ömer’in yine bir ‘yurt çocuğu’ tarafından şişlenerek öldürüldüğü hatırlatılarak, yetkililer görevlerini yerine getirmeye, bunu yapmamaları hâlinde de istifa etmeye davet ediyor.

“Şahin” ismiyle yazan okuyucu da, “Ben bir Yozgatlı olarak akşamları dışarı çıkmaya korkuyorum” diyerek, ‘yurt çocukları’nın çevrede oluşturduğu tehlike ve tedirginliğe işaret ediyor.

“Mehmet” isimli okuyucu da tepkisini “Yurt çocuklari Yozgat’tan sürüülmeli. Yozgat’ın baş belâsı hepsi” diyerek dile getiriyor.

Sibel isimli okuyucu ise, olaydaki ihmaller zincirine işaret ettiği yorumunda şunları yazıyor:

“Bunları yapanların, orda da bu olayı izleyen insanların, beş dakikalık olay yerine gelemeyen polislerin, iki adımlık hastaneye artık ne kadar geç götürdülerse Allah bildiği gibi yapsın hepsini. Göz göre göre gencecik insan öldü. Allah ailesine sabır versin.”

“Hasan” ismiyle yazan okuyucu da, yurt gençlerine işaret ettiği yorumunda, “Bu kaçıncı olay! Kim dur diyecek bunlara? Bundan önce yaptıkları ortada. En sonunda bir cana da kıydılar işte” diye yazıyor.

“Saqo” rumuzlu bir okuyucu da yorumunda, bu tür olayların ‘yurt çocukları’na fazla yüz verilmesinden kaynaklandığını ileri sürerken, eline bıçağı alıp caddeye çıkan bu gençlerin, kızlara laf attıklarını belirtiyor. Aynı okuyucunun “Biliyoruz ki Murat Kozan’ın 4 kardeşi daha var. Bence o adamı yaşatmayacaklardır” şeklindeki ifadesi ise, olayın yeni boyutlar kazanabileceğini ortaya koyuyor.

“Akademik” rumuzlu okuyucu da, “sokaklarda böyle serseriler herkesi tehdit ediyor” diye yazıyor ve bu soruna çözüm bulunması gerektiğini ifade ediyor.

Yorumlar arasında halkı itidale ve soğukkanlılığa davet eden yazılar da yer alıyor. “Gökay Kartal” ismiyle yazan okuyucunun yorumu şöyle:

“Şimdi neden yurt çocuğunu savunuyor diyeceksiniz; arkadaşlar, biraz düşünelim; biz bu Yozgat’ın halkı olarak bu insanları dışlarsak, bize kötü gözle bakıyorlar deriz. Lütfen arkadaşlar, böyle konularda gerçekten de bilmediğimiz halde insanları yargılamayalım. Hepimiz kardeşiz. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Öfkemize sahip çıkalım.”

Yozgatlıları akl-ı selime davet eden bir başka yorum da, “Hayati Şahbaz” imzasını taşıyor. Kendisinin de yurtta yetiştiğini ifade eden Hayati Şahbaz, şunları yazıyor:

“Bu olaydan ötürü bütün yurt çocuklarını suçlamak ve onları zan altında bırakmak sanıyorum hiç bir insana yakışmaz. Çünkü bizlerin de başına bir olay gelebilir ve çocuklarımız da yurda düşebilir. Önce yurt çocuklarını bu hale getiren zihniyeti sorgulamak lazım. Bunların bu halde yetişmelerinde yurtta öğretmen olarak görev yapan insanların hiç kabahati yok mu? Bu çocukları bir piyon gibi kullanarak televizyoncular ve yazılı basınla birlikte reklam yaparak biz bu çocukların yanındayız diyen bürokratların hiç suçu yok mu? Önce bunları irdelemek gerekir. Ben de yurtta yetiştim ve bundan dolayı hiç gocunmadım. Bir kişi suç işledi diyerek bütün çocukları zan altında bırakanları şiddetle kınıyorum. Unutulmasın ki bu yurtlarda yetişmek bizim tercihimiz değildi. Allah (c.c) böyle takdir etmiş. Bu olayda bu çocukları kullanan ve kullanılmasına müsaade eden bürokrasiyi de sorgulamak lazım. Yozgat'ta belirli bir kesim tarafından yapılan ve (mafya tipi örgütlenme) içerisine bu çocukların çekildiği suç örgütü elebaşlarını temizlemek lazım. Yoksa üç beş garip yurt çocuğunu herkes harcar. Bu çocukları yetiştirirken en başta sevgiyi ve güzel ahlakı aşılamak gerekir. Bunlar olmadığı müddetçe biz bu çocukları kaybederiz ve topluma kazandıramayız.”

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Lütfen (http://www.nethabercilik.com/haber/yozgatta-saniye-saniye-cinayet-anivideo.htm) burdaki yorumlari inceleyin,görgü taniklari anlatiyor,orda olan insanlarin carpici aciklamalari var.