22 Eylül 2008 Pazartesi

Koyunculu Köyü’nden bir “ekmek parası” dramı: İstanbul’a çalışmaya giden 26 kişiden 14’ü öldü

Koyunculu Köyü
İstanbul’da silikozis hastalığına yakalanan 26 kişiden 14’ü öldü, 12’si hayat mücadelesi veriyor

1987 yılında Yozgat’ın Çekerek ilçesine bağlı Koyunculu Köyü’nden İstanbul’a giderek, Pendik ilçesindeki kuvars değirmenlerinde çalışmaya başlayan 26 kişi, silikozis hastalığına yakalandı. “Çalışamaz” raporu alarak köylerine dönen 26 işçiden 14’ü hayatını kaybetti; 12’si ise hayat mücadelesi veriyor.

14 kişiyi mezara götüren bir “ekmek parası” hikâyesi

Yozgat Havadis gazetesinin haberine göre, 1987 yılında Yozgat’ın Çekerek ilçesine bağlı Koyunculu köyünde yaşayan 26 kişi, gurbette buldukları bir iş için yola çıktı. İstanbul’un Pendik ilçesinde bulunan bir fabrikada, cam üretiminde kullanılmak üzere taş öğüten kuvars değirmenlerinde çalışan 26 kişi, ailelerine ekmek parası göndermek için ter döktü.

Çalıştıkları ortamda soludukları tozların etkisiyle yaklaşık 1 yıl içinde rahatsızlanmaya başlayan işçiler, hastaneye gittiklerinde ''silikozis'' teşhisi kondu. Doktorlar, cam üretiminde kullanılan tozların solunması ve ciğerlere yapışması ile akciğer suyunun emildiğini belirterek, ölümün kaçınılmaz olduğu bu hastalık sebebiyle işçilerin büyük bir bölümüne “çalışamaz” raporu verdi. “Çöl akciğer hastalığı” adıyla da anılan bu hastalık sebebiyle, işçilerin bir bölümü çok geçmeden hayatını kaybetmeye başladı.

Kimileri ise köylerine dönerek, tedavi olmanın yollarını aradı. Fabrikada hastalığa yakalananların büyük çoğunluğunun öldüğünü belirten Ömer Ölmez, kendisinin ve hayata tutunmaya çalışan arkadaşlarının sosyal güvencesinin bulunmadığını belirtti. Ölmez, gittiği sağlık kuruluşlarından kendisine yüzde 87 oranında ''çalışamaz durumdadır'' diye rapor verildiğini belirterek şunları söyledi:

Derdimize derman olacak kimse yok mu?

“Bugüne kadar hastalık yüzünden 14 arkadaşımızı kaybettik. 12 kişi hayatta kaldık ama kısa süreli çalıştığımız için sosyal güvencemiz yok. Sosyal güvenlik kapsamına alınmak için çalmadığımız kapı kalmadı. Ancak, fabrikanın kapanmış olması sebebiyle kayıtlara ulaşılamadığı ileri sürülüyor, sosyal güvenlik kapsamına alınmıyoruz. Diğer arkadaşlarımın durumu da aynı. Hepimizin ailesi var, çocuğu var. Komşularımızın yardımlarıyla geçinmeye çalışıyoruz. Birilerinin derdimize derman olmasını bekliyoruz.''

Ömer Ölmez'in eşi Dönüş Ölmez de, 2 çocuklarının bulunduğunu belirterek, evlerinin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından yaptırıldığını, çocuklarından birisinin askerde olduğunu, diğerinin ise okula gittiğini anlattı. Dönüş Ölmez, kocasının görüntüsünün normal olmasına karşılık, sürekli öksürdüğünü, iki-üç adım attığında yorulup, düştüğünü vurguladı.

47 yaşındaki Cafer Akgündüz de, İstanbul'da 1,5 yıl çalıştığını ve hastalığa yakalandığını kaydederek, “Fabrikada 40-50 kişi çalışıyordu. Hepsi hastalandı. Köyümüzden gidenlerden 13’ü o yıllarda ölmüştü, son olarak Kadir Ünal 20 gün önce öldü. Yapılan yardımlarla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Ölenler, arkalarında çok sayıda yetim bıraktı'' diye konuştu. Eşi aynı hastalıktan çalışamaz durumda olan Zekiye Buldu ile 69 yaşındaki kaynanası Fatma Buldu da geçim sıkıntısı çektiklerini ifade etti.

İşte ölüm listesi
Koyunculu köyünden çalışmak için gittikleri İstanbul'da “silikosiz” hastalığına yakalanan Faruk Selvi, İsa Kırlı, Mustafa Ünlü, Ramazan Erçelik, Ali Öğüt, Dursun Karşı, Satılmış Uslu, Satılmış Uslubüyük, Cengiz Özkan, Fikret Buldu, Gazi Ölmez, Mükremin Ölmez, Şahin Altun 1987 ile 1990 yılları arasında, Kadir Ünalan da bu yıl hayatını kaybetti. Köyde bulunan, Cafer Akgündüz, Ömer Ölmez, Muhittin Kılıçaslan, Bahattin Kılıçaslan, Muzaffer Buldu, Selim Şahin, Zeki Başlamak, Kemal Uslu, Kamil Atik, Mehmet Kırlı, Zeki Orhan ve Mustafa Akın ise hayat mücadelesi veriyor.

Hiç yorum yok: